7 Mayıs 2016 Cumartesi

Zaman geçerken yapabildiğimiz tek şey konforlu bir koltuktan onu seyretmek

Zaman geçiyor sevgili okur, insan doğuyor,büyüyor,ölüyor. Mevsimler birbirini kovalıyor, her bahar yaza, her yaz sonbahara, her sonbahar kışa dönüyor. Sözün özü hiç bir şey aynı kalmıyor.

Bundan tam 2 sene öncesini hatırlıyorum mesela; Üniversiteye girmek için nasıl da canla başla mücadele ettiğimi, kafamda ki onlarca soru işaretini, heyecanımı ve daha pek çok şeyi.. sonra derin bir nefes alıyorum ve bitti diyorum.. buda bitti.. mezun oldun oğlum yigido.. halbuki henüz her şey daha yeni başlamıştı..

Hafızamı biraz daha zorladığımda 16 sene öncesine eylül 2000 e gidiyor aklım, birinci sınıfa gideceğim ilk gün geliyor, annemin beni zorla kaldırışı geliyor..

Ortaokulda sevdiğim kızla aynı sırada olabilmek için dersten yarım saat önce okula gidişim geliyor aklıma

Lisedeki yüzeysel dostluklarım geliyor.. hepsi geçeli ne kadar zaman olmuş.. öyle söylüyor takvimler fakat dün gibi daha..

Sahiden tükeniyor insanoğlu.. ve her şey geçiyor.. dönüp ardıma baktığımda neler geçmiş ki diyorum.. halbukisi hiç geçmeyecek gibi duruyordu her biri.

 Bana kalırsa hayat interaktif bir platform. Bilgisayar oyunu gibi de düşünebiliriz yaptığımız her bir hamlenin bir karşılığı var, her hamlenin avantajları ve dezavantajları var ve elimizde bir harita yok.
Sanırım yaşamı cazip kılan şeyde bu, bir sonraki hamleyi kestirememek,  Neyse hanımlar ve beyler diyeceğim o ki her anınızın kıymetini bilin. Yazacaklarım bu kadar



Hiç yorum yok: