16 Mayıs 2016 Pazartesi

İç güveysinden hallice

Çok Sevdim.  Her şeyi dolu dolu sevdim.
Günlerden perşembeyi, yemeklerden fasulyeyi, tatlılardan şekerpareyi, içeceklerden çayı, ayranı, yazarlardan atayı, kafkayı,  şairlerden uyar'ı
Öyle böyle değil çok sevdim.

Lakin yersiz sevişlerimden olsa gerek pekde Sevilmedim. Belkide sevilmeyi hak etmedim bilmiyorum. Bir dakika sevilmek hak edilen bir şey mi ? Eğer öyle ise kim koruyor bu hakkı ? Mahkemesi, sendikası bir şeyi vardır herhalde. Yine çok boş konuşuyorum.

Geçenlerde çok sıkıldım kumbaralarimda biriktirdiğim yalnızlıklarımı harcamaya gittim. Öyle dolmuş, öyle taşmıştım ki gözümü iyice hırs bürümüştü tamamdı artık hiç bir şeyi düşünmeyecek biriktirdiğim bütün yalnızlıkları hiç bir para birimine çevirmeden harcayacaktim.

Evden çıktım. Yürüdüm. Sonra durdum.. Bu kadar çok yalnızlık nasıl harcanır diye düşündüm. İşin içinden çıkamadım.. sonra eve döndüm ve yalnizliklarimi kumbaralara doldurup rafa kaldırdım. 

Aynı hissi 7 yaşımda annemin çantasından para çaldigimda yaşamıştım. 20 tl almış bakkala gidip kendime 4 çikolata almıştım sonra para bitmiyor diye getirip yerine koymuştum. Çok beceriksizim yada çok yalnız.

Geçenlerde yine böyle yalnızlıktan dolup taşıyorum, canım birden slow müzik dinlemek istedi açtım dinliyorum bi güzel baktım olmuyor istediğim etkiyi alamıyorum hemen arabesk dinlemeye başladım. Müslüm Gürses dinliyorum baba hafiften veriyor ayarı sözler falan fena ama bende tık yok moda giremiyorum.

Şaka bir yana insan öyle her derdini sorununu da açıklığa kavusturmamali bence, ne bileyim en azından slow şarkılarda eşlik etsin diye kıyıda köşede ufak tefek bi dert keder bişey bırakmalı yoksa sahiden pek iyi olmuyor.

Şimdi bunları yazarken aklıma geldi " siz hiç düşünecek, özlenecek birinin olmaması ne demek bilirmisiniz" ? Ben çok iyi bilirim. Zira uzun zamandır bende yok o biri  neyse yine çenem düştü..

Bana mail atın dostlar.. yalnızlığimi paylaşın..

 yigitkeremkartal@gmail.com 

Hiç yorum yok: